Saddam’ı saklayan adam konuştu

The National’da yer alan yazı şu şekilde:

“Arap kültüründe, bir misafire ne kadar kalmayı planladığını sormayız. Peki ya o misafir Saddam Hüseyin ise?”

Alaa Namiq durumunun absürtlüğünü ses tonundan belli ederek soruyor. Namiq’in kendi sorusuna verdiği yanıt, hayalden de garip bir hikayedir.

Elinde tespihiyle halı kaplı zeminde bağdaş kurarak oturan Namiq, Arap prömiyerini Kızıldeniz Uluslararası Film Festivali’nde yapan, Halkawt Mustafa imzalı belgesel “Saddam Hüseyin’i Saklamak”ta bir hikaye anlatıyor.

Namiq, Saddam Hüseyin’in 235 gün boyunca Amerikan askerlerinden kaçmasına yardım eden, eski Irak devlet başkanını çiftliğinde saklayan ve hatta en son bulunduğu çukuru kazan adamdı. Saddam Hüseyin Aralık 2003’te yakalandı. Üç yıl sonra da idam edildi.

Namiq, Saddam Hüseyin’le geçirdiği zaman konusunda uzun süredir suskun. Saddam Hüseyin’i Saklamak, Namiq’in hikayesini ilk kez kamera karşısında paylaştığı belgesel. Arşiv görüntülerinin yanı sıra canlandırmalarla da desteklenen Namiq’in röportajı sürükleyici ve aydınlatıcı bir seyir sunuyor.

Namiq bu karşılaşmadan önce Hüseyin’i tanımıyordu.

Irak’ın Selahaddin vilayetinde küçük bir tarım kasabası olan Ad-Dawr’da çiftçi olarak yaşayan Namiq’in Hüseyin hakkındaki izlenimleri devlet radyosundan ve televizyonunun yayın yaptığı tek kanaldan edindiği bilgilerden ibaretti. Hüseyin’in ne kadar acımasız bir yönetim sergilediğinin farkında değildi. Namiq için Irak Devlet Başkanı, Saddam Hüseyin’in Irak halkına vermek istediği imaja uygun olarak mitolojik bir figürdü. Onunla şahsen tanışacağını hiç düşünmemişti.

Sonra bir gün, ABD ve müttefik kuvvetleri Mart 2003’te Irak’ı işgal ettikten hemen sonra, Namiq’in kardeşi bir misafirleri olduğunu söylemek için kapısını çaldı. Daha fazlasını söyleyemedi. Bu misafirin elbette Saddam Hüseyin olduğu ortaya çıktı.

Hüseyin, Namiq’in araziyi iyi bildiğini duymuştu ve kendisine yakın olanlarla birlikte saklanacağı beklentisinden kaçınmak istedi. Bunun yerine zararsız bir bölge olan Ad-Dawr’a gitmeye ve Namiq’i kendisini arayan 150 bin Amerikan askerinden kaçmasına yardım etmekle görevlendirmeye karar verdi.

Belgesel daha sonra Saddam Hüseyin’in saraylara ve silahlı koruma ekibine alışkın sert otoriter bir hükümdardan çiftçi kılığına girmiş bir kaçağa dönüşümünü anlatıyor. Belgesel, Hüseyin’in iktidarını geri almak için nasıl bir isyan planladığını ve sonunda kendisine en yakın olanların yakalanmasında nasıl rol oynadığını gösteriyor.

Ama belki de en sürükleyici olanı, Hüseyin’in ev sahibiyle geliştirdiği ilişki. Başlarda Hüseyin’den çekinen Namiq, onun kararlarına itiraz etmeye, hatta onunla sohbet etmeye bile cesaret edemez. Ancak aylar geçtikçe ikili dostane bir ilişki kurar ve Hüseyin’in oğulları Uday ve Kusay Temmuz ayında bir ABD askeri operasyonunda öldürüldüğünde, Namiq’ten oğlu olarak bile bahseder.

Belgesel, Namiq’in tanıklıklarına dayanarak yeniden canlandırılan ikilinin etkileşim sahneleriyle dolduruluyor.

Mustafa’nın filmin Kızıldeniz Uluslararası Film Festivali’ndeki ilk gösteriminden sonra yaptığı bir söyleşide açıkladığı gibi, Saddam Hüseyin’i Saklamak on yıldan uzun bir süredir hazırlanıyor.

Mustafa, “Hayatımda yaptığım en çılgınca şey bu filmi yapmaktı, 12 yıl sürdü” dedi.

Namiq’in yerini tespit etmenin zorluğu, filmin yapımının bu kadar uzun sürmesinin yanı sıra Mustafa’nın Saddam Hüseyin’i Saklamak’ta yer alan olayları ve siyasi gelişmeleri doğrulamak için büyük çaba sarf etmesini ve bunu gazetecilik hassasiyetiyle yapmayı amaçlamasını da kısmen açıklıyor.

Belgeselle ilgili konuşan yönetmen Halkawt Mustafa, “Çok fazla bilgi, çok fazla gerçek vardı. Uzun yıllar gazeteci olarak çalıştım. Bilgiye sahip olduğunuzda, teyide ihtiyaç duyarsınız. Zordu ama hikayeyi incelemek için gerçekten zaman harcadığım için çok mutluyum” dedi.

Norveçli bir Kürt yönetmen olan Mustafa, filmde Hüseyin’in Irak’ın Kürt nüfusuna karşı işlediği zulümlere kısaca değiniyor. 1988’de binlerce kişinin kimyasal silahlarla öldürüldüğü Halepçe saldırısı bunun en korkunç örneği.

Ancak Mustafa’nın da belirttiği gibi film, Hüseyin’in otokratik yönetimi ve siyasetinden ziyade, Irak başkanını saklamakla görevlendirilen adamla ilgili.

Mustafa, “Sanırım bu benim Norveçli bakış açımdan geliyor. Benim için bu hikayeyi bir film gibi görmek çok önemliydi. Saddam Hüseyin hakkında değil, Saddam Hüseyin’i saklayan adam hakkında bir film yapmak istedim.” diye konuştu.

Mustafa, Namiq’ten ilk kez 2012 yılında Washington Post’ta yayınlanan bir makaleyi okuduktan sonra haberdar olduğunu söylüyor. Film yapımcısının çiftçiyi bulması uzun zaman almış ama sonunda Irak’taki bir şeyhin yardımıyla Namiq’i bulmayı ve sonunda onu hikayesini kameraya anlatmaya ikna etmeyi başarmış.

Namiq de galada hazır bulundu ve Mustafa ile tanışmasını anlattı. Diğer gazeteciler kendisine yaklaşıp Hüseyin’i saklama hikayesini paylaşması için ikna etmeye çalışmış olsalar da Namiq, Mustafa’nın yanında kendini rahat hissettiğini ve bu nedenle onun tarafından filme alınmayı kabul ettiğini söyledi.

Kaynak: The National

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir